Akçaabat'ın kuruluş dönemine ışık tutan kaynakların pek çoğu yok olup gitmiştir. Roma, Bizans ve hatta Osmanlı dönemine ait yapıtlar yakılıp yıkılmıştır. Özellikle Akçaabat'ın yakın geçmişini aydınlatan belgeler, anılar, armağanlar 1916-1918 yıllarını kapsayan Rus işgali sırasında yağma edilmiştir...
Doğu Karadeniz'deki diğer yerlerde olduğu gibi Araklı'nın da tarih öncesi arkeolojik çalışmalarla aydınlatılmış değildir. Ancak binyıllar boyunca Doğu-Batı ticaretinin en canlı güzergahı olan İpek yolunun Karadeniz'e ulaştığı toprakların üzerinde kurulmuş olması ticari değerinin yanında askeri ve jeo-stratejik değerlere sahip olması ilçedeki yerleşimin Trabzon'dan çok sonra olmadığını düşündürtmektedir.
Arsin İlçesi Ortaçağdan bu yana yerleşim merkezi olarak varlığını sürdürmekte olup, Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon’u Fethi ile 26 Ekim 1461 tarihinde Osmanlı topraklarına katılmıştır. 13 Nisan 1916 tarihinde Rus işgaline uğrayan Arsin 24 Şubat 1918 tarihinde işgalden kurtarılmıştır...
Trabzon'un batı yakasının sınırıdır Beşikdüzü. Doğusunda Vakfıkebir İlçesi, Batısında Giresun'un Eynesil ilçesi, kuzeyinde Karadeniz, güneyinde Şalpazarı ilçesi ve kısmen Tonya İlçesinin İskenderli Beldesi ile çevrili, denizden yüksekliği 10 metre olan şirin bir yerleşim merkezidir. 2000 yılı nüfus sayımına göre ilçe merkezinde 44307, köylerinde 21857 kişi yaşamaktadır...
Çarşıbaşı İlçesi Doğu Karadeniz Bölgesi'nde Trabzon - Giresun sahil yolu üzerinde , Trabzon ilinin 34 km. batısında kurulmuş güzel bir yerleşim merkezidir Çarşıbaşı'nın eski adı İskefiye olup 1962 yılında değiştirilmiştir . Bunun yanında , Vakfıkebir ' de kurulan pazara gidecek olan insanların konaklama yeri olduğu için Çarşıbaşı'na Pazarönü de denilmekteydi...
İlçenin Tarihi, genelde Trabzon'un Tarihi ile ilişkilidir. Tarihi bilgilere göre İlçemiz, Eti'lerden itibaren bir çok Kavimlerin uğrağı olmuştur. Peçeneklerin ve Bizanslıların hakimiyeti altına girmiştir. En son olarak 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet'in Trabzon'u Pontus Devletinden alması ile kesin olarak Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetimine geçmiştir...
Dernekpazarı, Solaklı vadisinin batısında eğimli arazinin Solaklı Çayı kıyısındaki dar düzlüğünde kurulmuştur. 1980’lerde yeni yapılan Of-Çaykara karayolunun doğu tarafında oluşan (Solaklı Çayı’nın doğu yakasında) önemli yerleşim alanları, ilçenin genişlemesine olanak sağlamıştır...
İlçemiz Haçka adında köy iken 1944 yılında Bucak yapılmış, 1961 yılında ise ismi değiştirilerek Düzköy adıyla Belediye olmuştur. Akçaabat ilçesine bağlı belediye iken 9 Mayıs 1990 tarih ve 3644 sayılı yasa gereğince İlçe statüsüne kavuşmuştur. Düzköy ilçesi; Düzalan, Orta Mahalle, Büyük Mahalle, Cevizlik Mahallesi ve Yenimahalle, olmak üzere beş mahalleden oluşmaktadır...
Trabzon iline bağlı olan Hayrat 1991 yılında ilçe statüsüne geçmiş, 1992 yılında bir çok birimi oluşturularak Of ilçesinden ayrılmıştır. Hayrat tarihi incelenirken Of'dan yeni ayrılarak ilçe olması nedeniyle Of'un tarihiyle bir bütünlük içinde ele alınması gerekir. Bu doğrultuda Of'un geçirdiği tarihi süreç Hayrat içinde geçerli olmaktadır...
Köprübaşı ilçesinin tarihçesi ve ilk yerleşmeler hakkında ilmi bilgi yok denecek kadar azdır. Eldeki tarihi bilgilere göre Trabzon ve havalisinin Orta Asya'dan gelen kavimlerce iskan edilmesi ile, önce sahil şeridi, daha sonra da Köprübaşı iskan edilmiştir...
Trabzon-Gümüşhane karayolu üzerinde bulunan Maçka, denizden 365 metre yükseklikte bulunuyor. Çam ormanlarının süslediği vadilerin bir dere yatağına kurulmuş olan ilçe, doğal güzellikler bakımından Trabzon'un en güzel ilçeleri arasında yer alıyor.Tamamıyla yüksek ormanlardan oluşan Maçka'nın sınırları, 2000 metreye kadar ormanlarla, daha yükseklerde ise yaylalar ve dağlara kadar oluşuyor...
Miletoslu denizcilerce kurulan kolonilerden biri olan Of’un İÖ. 312’de Pontos Krallığı sınırları içine girinceye kadar bağımsız bir yönetim olduğu, Pontos egemenliğinin yıkılması ile Roma sonrada Bizans egemenliğine girdiği, Trabzon Rum İmparatorluğu döneminde ise önemli bir ticaret merkezi olduğu bilinmektedir. Cenevizliler ve Trabzonlular arasında uzun süre paylaşılamayan Of 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır...
Sürmene’nin tarihini Doğu Karadeniz Bölgesinin genel tarihi içinde ve onunla bir bütün olarak ele almalıyız. Karadeniz kıyısı boyunca sahile paralel olarak uzanan dağlar doğuya doğru gidildikçe sahile daha dik olarak iner. Sahilde yerleşimi mümkün kılacak düz alanlar yok denecek kadar az, bol yağmur nedeniyle dağlar orman ve sık bitki örtüsü ile kaplıdır. Vadilerde oluşan dereler sahilden iç kesime ulaşım için doğal bir geçiş yolları oluşturmaktadır...
Yavuz Sultan SELİM'in (I. Selim) Hükümdarlığı döneminde Trabzon, Torul ve Vakfıkebir arasındaki bölgeye "Vilayeti Çepni" denilmekte idi.
Trabzon sancağı, Görele Kazasına bağlı olan Şalpazarı 1809 tarihinde çıkarılan bir fermanla Vakfıhatuniye (Vakfıkebir) Kazasına bağlandı. 1914'te Vakfıkebir'e bağlı bucak haline getirilen Şalpazarı daha sonra bu teşkilat kaldırılmış ve 1927 yılında Vakfıkebir'e bağlı olarak yeniden kurulmuştur...
Tonya İlçesinin ilk kuruluşu hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte, İlçenin kuruluşunun 13. yüzyılın sonları İle 14. yüzyılın başlarında olduğu anlaşılmaktadır.1461 yılında Trabzon'un Türkler tarafından alınması ile Rum Pontus Devletinin egemenliği sona erer. Bölge tamamen Türklerin eline geçer. Bundan sonra Bayburt, Gümüşhane, Erzurum ve diğer yörelerden gelen Türk boyları Tonya'da yerleşirler...
Vakfıkebir'in kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber çok eski bir yerleşim yeridir. Tarihi boyunca Hitit, Pers, Roma, Bizans ve Trabzon Rum İmparatorluğu’nun hakimiyetinde kalan Vakfıkebir 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon Rum İmparatorluğu’nu yıkması ile Osmanlı İmparatorluğu’nun hakimiyetine girmiştir...
Çok eski bir şehir olan Trabzon M.Ö. 2000 yıllarında kurulduğu Roma‘nın Bizans’ın kuruluşundan daha eski olduğunu yapılan araştırmalar ortaya çıkarmış bulunmaktadır.
Hitit, Asur, İskit, Makron, Kimri, Amazon, Kolh gibi Türk topluluklarının bölgede yaşadıklarını düşünecek olursak Trabzon ‘un kuruluşunda Rum Pontus ya da Bizansçılıktan öte Türklük vardır...