Miletoslu denizcilerce kurulan kolonilerden biri olan Of’un İÖ. 312’de Pontos Krallığı sınırları içine girinceye kadar bağımsız bir yönetim olduğu, Pontos egemenliğinin yıkılması ile Roma sonrada Bizans egemenliğine girdiği, Trabzon Rum İmparatorluğu döneminde ise önemli bir ticaret merkezi olduğu bilinmektedir. Cenevizliler ve Trabzonlular arasında uzun süre paylaşılamayan Of 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Tarihçi Şemsettin Sami ve Ali Cevat Of’un Trabzon Vilayeti Lezistan Sancağına bağlı bir kazası olduğunu, 60.000 nüfusu ile 100’ün üzerinde köyü bulunarak tahıl, meyve, fındık ve ceviz üretimindeki öneminden bahsedilmektedir.
1.Dünya savaşında Çanakkale savaşlarından sonra Osmanlı Genel Kurmayının Çanakkale birliklerini II. Ordu adıyla Doğu Anadolu’ya kaldırmak kararı üzerine Rus’ların Doğu Anadolu’yu işgal etmeleri üzerine bir Rus Tümeninin de Karadeniz sahilinde kıyı şeridini işgale başlaması ile Of 15 Mart 1916 da Rus kuvvetlerince işgal edilmiştir. Yaklaşık 2 yıl Rus ve ayrılıkçı Ermeni güçlerinin elinde kalan Of 28 Şubat 1918 de Türk Birliğince kurtarılır.
Of adının kaynağı kesin olarak bilinmemekle birlikte bu konuda çeşitli belirleme ve tahminler bulunmaktadır. Bunlardan birisi Koman Türklerinde “Vatanı hiddetli bir şekilde korumak” anlamına gelen “OFSİN” kelimesinin zamanla söyleniş değişikliğine uğrayarak “OF” olarak kullanılmaya dönüşmüş olabileceğidir. İkinci ise Yunanca da “Yılan Kavi veya Bölüm” anlamına gelen “OFİS” kelimesinin zamanla “OF” olarak kullanılmış olabileceğidir. Of’un o zamanki yollarının çok dönümlü, iniş-çıkışlı olduğundan bu adın kullanılmış olabileceği ileri sürülmektedir.
İlçenin en büyük akarsuyu olan Sulaklı Deresinin bir dönem İlçenin adı olarak kullanıldığı, Sulaklı kelimesinin Özbek Türklerinde bir oymak adı olduğu ve ayrıca Of kelimesinin “Silah” anlamına geldiği dikkate alınırsa Of kelimesinin Türkçe olduğu daha büyük ihtimal taşımaktadır.
www.of.gov.tr